Saturday, January 3, 1998

Dusle


DUSLE
 
 Ben bir buluttum.
 Kocaman, bembeyaz, kopuk kopuk
 Havada hafif bir ruzgar vardi. Kaygisizca suzuluyordum. Gokyuzunde
 parcalarim dagiliyor tekrar birlesiyor, sekilden sekile girerek kocaman
 bir sehrin ustunden ucup gidiyordum. Mutlu bir buluttum. Ruzgar esiyor ve
 ben suzuluyordum. Gozlerimi yummus, sarkilar soyluyordum. Masmavi 
 gokyuzunde uzun yollar gittim gibi geldi bana.......
 ............    .......     ...........       ..              
 Biran aralanmis gozlerimle siyah birseyin bana dogru yaklastigini gordum.
 Kocaman siyaha yakin gri bir buluttu karsida gordugum ve hizla bana dogru
 geliyordu. Ruzgar beni de hizla ona dogru surukluyordu. Yaklastikca
 yaklasiyorduk birbirimize. Kocaman kara bulutla aramdaki uzaklik her saniye
 biraz daha azaliyordu. Sadece gozlerimi yumdum. GOZLERIMI YUMDUM.... O an
 gelmisti iste, karsilastirmisti ruzgar bizi. Yanyanaydik simdi . Ic ice.
 Hic kurtulusumuz yoktu. Parcalarimiz birbirine karismis, acik gri bir   
 bulut olusturuyorduk. Karistik, birbirimize iyice karistik. Sonunda ne o
 kaldi Ne de ben. Artik kocaman, daha kocaman agir ve yagmur dolu bir gri 
 bulut oluvermistik. Alcaldik.
 Alcaldik sehre dogru. Agirligimiz bizi asagilara cekiyordu. Usudum.
 Sonra kendimden parcalarin ve ondan parcalarin, artik tam anlamiyla 
 bizim olmayan parcalarimizin, damla damla olup bizden kopuslarini gordum.
 Yagmur olmustuk. Sehrin ustune delicesine yagiyorduk. Bardaktan 
 bosalircasina....
 Gittikce azaldik, Azaldik. Kopup giden her damla ile birlikte biz de 
 kuculuyor, yok oluyor, bitiyorduk. Ve iste sonunda bitmistik. Kocaman 
 iki bulutken, binlerce yagmur damlasi olmus ve BITMISTIK. Damlalarimiz 
 nerelere dustu koca sehirde pek sayamadik kimbilir nerelere dagildi. 
 Topragi kurumus bir bahceye dustu bir kismi, dustugu yerde topraktan 
 yayilan kokuyu duydu. Mutluydu... Bir tanesi karanlik bir yolda yururken
 aglayan birisinin yanagina dustu. Ipilikti yanagi, suzuldu, yanaktaki 
 diger damlalara karisip yere indi.  Birkaci, delicesine hizla giden bir
 arabanin sileceklerinden firlatilip parcalandi.  Bazisi Guvenparkta 
 yoksul bir cicekcinin elindeki bir cicegin dallarinda yapraklarinda 
 kaldilar.  Bazisi terlemis yorgun insanlarin saclarina dustuler, sac
 telleri arasindan suzulup derinlere indiler, bazilari da rengarenk 
 semsiyelerin ustune. Birkaci buharlanmis bir cama carpti. Camin ic     
 tarafinda bir minicik parmak birseyler yazip ciziyordu, buhardan gore-
 mediler yuzunu. Eski damli bir evin icine yaganlar da oldu......
 Gerisine ne oldu? Kocaman iki buluttan kopan diger damlaciklara ne 
 oldu ? 
 Kocaman iki buluttuk. Geri de, saskinlik icinde dokunma istegiyle,
 Solgun bir gok kusagina kosan minik bir cocugun dudaklarindaki 
 gulumsemeden baska ne biraktik? HIC GOREMEDIK.
 
                                                     Gunay Menekse

Friday, January 2, 1998

Soyle bir dusundum de...
Gozlerin birer ölüydü sanki
Kapkaranlik iki urkek kus
Bir umit, bir yasam belirtisi aradim taa iclerinde
Ben dikkatle incelerken seni
Sanki kacip kacip derinlere
kendini sakliyordun kendi icinde.
Gormek istedigim pirilti,
ben gormek istedikce,
diplere, daha diplere saklaniyordu sanki goz bebeklerinde.
Sahi ben hic gordum mu senin gozbebeklerini?
Soyle yakindan, renklerini ayird etmek istercesine.
Belki sadece dusledim.
kapkaranlik dusledim.
Dusledim o cok usuyen halini,
Sarinip burunup oturusunu simsicak yerlede bile.
Hatirliyorum simdi...
yine kis
yine soguk heryer.
Sen yine usuyorsundur,
ama kimbilir hangi kista.
Neden animsar insan boyle onceyi ara, sira.
Hic yeri degilken, hic sebep yokken.
Niye ozler yasanmamisliklari.
Ne bekler gecmisten?
Onca bugunu öldürüp öldürüp gecmise cevirdigini hic farketmeden.
Ustelik o gecmis, birkac kucuk aniyken simdi.
Mesela bir cikolatali dondurma dudaklarimizda.
Ya da birkac metrekare yesillik,
yuvarlanan cocuklar,
bir suru cocuk sesi
Sirtimizi isitan gunes.
Baska birgun bir kucuk melodi senin acemi parmaklarinda
Bak simdi yaza dondu mevsim anlarla..
Nedendir bilmiyorum,
hic bahara ait birsey yok iclerinde
Sende var mi acaba?
Sahi sen onlari tutar misin bir kosede
Benim gibi arasira dokup orta yere
ararmisin iclerinde birseyleri?
Kucuk bulut kirintilarini ornegin
Gokyuzu parcalarini arar misin
seni simdiki uzakligina cekeni
ogrenmeden olmek istemem.

Gunay Menekse , 1998