Friday, January 2, 1998

Soyle bir dusundum de...
Gozlerin birer ölüydü sanki
Kapkaranlik iki urkek kus
Bir umit, bir yasam belirtisi aradim taa iclerinde
Ben dikkatle incelerken seni
Sanki kacip kacip derinlere
kendini sakliyordun kendi icinde.
Gormek istedigim pirilti,
ben gormek istedikce,
diplere, daha diplere saklaniyordu sanki goz bebeklerinde.
Sahi ben hic gordum mu senin gozbebeklerini?
Soyle yakindan, renklerini ayird etmek istercesine.
Belki sadece dusledim.
kapkaranlik dusledim.
Dusledim o cok usuyen halini,
Sarinip burunup oturusunu simsicak yerlede bile.
Hatirliyorum simdi...
yine kis
yine soguk heryer.
Sen yine usuyorsundur,
ama kimbilir hangi kista.
Neden animsar insan boyle onceyi ara, sira.
Hic yeri degilken, hic sebep yokken.
Niye ozler yasanmamisliklari.
Ne bekler gecmisten?
Onca bugunu öldürüp öldürüp gecmise cevirdigini hic farketmeden.
Ustelik o gecmis, birkac kucuk aniyken simdi.
Mesela bir cikolatali dondurma dudaklarimizda.
Ya da birkac metrekare yesillik,
yuvarlanan cocuklar,
bir suru cocuk sesi
Sirtimizi isitan gunes.
Baska birgun bir kucuk melodi senin acemi parmaklarinda
Bak simdi yaza dondu mevsim anlarla..
Nedendir bilmiyorum,
hic bahara ait birsey yok iclerinde
Sende var mi acaba?
Sahi sen onlari tutar misin bir kosede
Benim gibi arasira dokup orta yere
ararmisin iclerinde birseyleri?
Kucuk bulut kirintilarini ornegin
Gokyuzu parcalarini arar misin
seni simdiki uzakligina cekeni
ogrenmeden olmek istemem.

Gunay Menekse , 1998

No comments:

Post a Comment